Bu Blogda Ara

5 Ağustos 2012 Pazar

Zor hayat, Zor insanlar


İnsan, karakteriyle fark yaratır.  Diyelim ki: hayat yolculuğu  karakterlerin  kesişmesi, o vakit  karşılaşmalar bazen yapıcı bazen  yıkıcı olur... 

Size zarar veren insanlarla her yerde karşılaşabilirsiniz: ailede, işte, arkadaş çevrenizde. Bir insanı tanımak zor;  gözlerinizin içine baka baka iftiraya uğratanlar, sırtınızı  döner dönmez dedikonuzu yapanlar, yüzünüze gülümseyip, tatlı tatlı konuşup  fesatlık,  nefret ve kin duyanlar olabilir.   Onları ayırt edemezsiniz; yaş, eğitim, sosyal ve  ekonomik statü, din, kültür:  bunların hiç önemi yok.  Nitekim, bir dahi bile  itici  gelebilir,  hayatınızı cehenneme çevirebilir. Bir düşünün. Belki en yakınınızı tanımıyor  olabilirsiniz.  Hayatınızda bir kez de olsa duygu yoksunu insanlarla karşılaşmış olabilirsiniz  ya da belki, ortada hiç bir sebep yokken, birisine karşı  nahoş duygular  beslemiş  olabilirsiniz.   Birkaç dakikalık bir karşılaşmayı hatırlayıp saatlerce baş ağrısı çekmiş olabilirsiniz.  Her ne kadar insanları sevmeyi, önyargılı  olmamayı  öğretilse de,  gerçekte her şey çok karmaşık.    Sizi iten insanların daima var olduğu bir gerçek, üstelik  birden  farkına varabilirsiniz ki hayatınız boyunca, farklı  mekan  ve  zamanlarda, aslında hep aynı tip insanlarla karşılaşmış olabilirsiniz... Düşünmeye değer bir konu.

- İnsanı yerin dibine sokmaya hazır olanlar;
Kibirli, küstah, küçümseyen, alaycı, ketum, saygısız ve kaba tavırlarıyla her şeyinizi eleştirir, aşağılar ve tehditkar davranır.  Başkalarını küçümsemek aslında  aşağılık   kompleksini ele verir ve  özsaygısı olmayan böyle kişiler kimseyi beğenemez.  Karşısındakini ezip hakaret ederken garip bir heyecan duyarlar, etrafındaki insanlara  alaycı sıfatlar kullanırlar: "şişman, sıska, salak, çirkin" gibi...   Bu yüzden:
Ona anlayışlı  ve nezaketli davranılmalı.   Onları yüksek ses ile uyarmaktan kaçınmalı çünkü kendilerini savunmak zorunda kaldıklarında daha da kaba olacaklar.   Bunu küçük bir sınav olarak görmeli insan.  Sakin ve anlayışlı davranışınızın karşılığında sizi bir damla suda boğmaya kalkan insanın  davranışının nasıl  iyiye doğru  değiştiğine tanık olacaksınız.
Aslında çoğunlukta sizin sahip olup da onların olmadıkları yüzündendir onların agresifliği.  Kimbilir, belki de sizin duruşunuz, davranışınız onları kızdırıyor olabilir...  Bu yüzden merhametli yaklaşım  onlarla iletişim için  bir çözüm yolu olabilir.

-Palavracılar
Bencil, çok konuşan, dırdırcı, sıkıcı, saygısız, düşüncesiz,  karşısına çıkan her insana kendisinin bile anlamlandıramadığı düşüncelerini düşüncesizce döken.  Böyle  birisine  yakalandığınızda esir alınmış gibi olursunuz,  hiç bir güç onu susturamaz. Ailesi, arkadaşları, tanıdığı tanımadığı insanlar ve olaylar  hakkında, sizi  ilgilendirmeyen  konularda uzata uzata konuşur.   Dinlemeyi bilmez, tek bir kelime bile söylemenize izin vermeden sizi onu dinlemenize mahküm eder. Konuşmaya
öyle kaptırır ki  kendini tükenen sabrınızı, sıkıntınızı hatta tiksindiğinizi  fark edemez. Onların sonsuz, anlamsız hikayeleri kimsenin ilgisini çekmez. Bu yüzden: Böyle birileri karşısında gerilmemeyi becerebilmek  iyi olur.  Hatta,  başbaşaysanız, onları  tersleyebilirsiniz, bu da etkili bir davranış. Başkalarının yanında yaparsanız,  unutmayın ki onu "statü ve onurunu" korumak zorunda bırakmış olursunuz.
Ona onu sevdiğinizi lakin ilginizi çekmeyen şeylerden çok fazla konuştuğunu söyleyebilirsiniz. Anlattıklarının etkisini görebilmek için etrafındaki insanların mimiklerine  bakmasını öğretin ona.  Bunu ilk yaptığında çok üzülüp şaşırabilir ve savunmaya geçebilir.  Bu yüzden dürüst olup bitmeyen sıkıcı tiradlarıyla  ilgili çarpıcı  örnekler hatırlatabilirsiniz. Elbette ki ona anlayış ve sabır ile davranmalı.  Yukarıya kalkan kaşlar veya bir dokunuş konuşmasının uzadığının işareti olduğu öğrenmesi gerektiğini belirtmeli.  Kendini sürekli savunmaya geçmesi ve korkusu, çoğunlukla karşısındakinin vücut dilini okuyamamasından ileri gelir. Ancak, eğer önüne  geçilemeyen bir biçimde vaktinizi ve enerjinizi harcamaya devam etmekteyse, çekinmeden ve sert bir şekilde, sınırları geçmemesi için uyarılmalıdır.

-Zararı kendine olanlar
Herkes ona karşı ve o her zaman kurban; gerçeklerin dışında yaşayan , zayıf, kırılgan, gergin, negatif, umutsuz, korkuları olan, bencil, sıkıcı, kontrolsüz, depresif. Kendini aşağılamaya eğilimli: "hiç bir şeyi beceremem, yapamam..."diye kendi kendine çıkışır. Aslında bunu başkalarının onu aşağılamasına fırsat vermemek için  yapar.   Övgüleri kabul etmeyi bilmez, hakkında söylenen güzel kelimeleri reddeder.   Bu gibi insanlar güzel bir şeyleri yaşamayı hak ettiklerine inanmazlar, bu yüzden  madde  bağımlısı, alkolik olabilecekleri gibi, bedenlerine de ruhlarına verdikleri gibi zarar verirler.  Kendilerine olan saygıları yok denecek kadar az. Bu yüzden:

Böyle bir kişinin herkesten çok sevgiye ve şevkate ihtiyacı var.  Onunla mümkün olduğunca  yumuşak konuşmalı, aksi halde değişen hiçbir şey olmaz.  Kendilerine  zarar veren bu tip insanların sevgi ve ilgiden başka şeye ihtiyaçları yok.  Yakınınızda böyle bir insan olduğunda  yardım için hazır olduğunuzu belirtmeli ve bunu onun  da istemesi gerektiğini anlatmalısınız.  Eğer o kendine yardım etmeyi istemez ise sizin de edemeyeceğinizi anlaması çok önemlidir.

-Sorunlarından kaçanlar
Zayıf karakterli, renksiz, yetersiz, kapalı, ürkek, çekingen, utangaç, tutarsız, dürüst olmayan, kendini oyalayan, uyumsuz.  Stres ile ondan uzaklaşarak(kaçarak)  savaşır.  Yokmuş gibi davranır kendisine.  Bir şeylere atılmaktan korkar, tartışmalardan kaçar, hatta çatışmanın ötesinde kalmayı tercih etmek ile yanındaki insanı  yaraladığını,  ona zarar verdiğini  anlamaz.  Bu yüzden:

Onunla iletişim kurabilmek için açıksözlü hatta sert olmalısınız. Kırılıp üzüleceğini düşünmeyin, bu sizi ilgilendirmesin. Aksine, zorluklardan, gerçeklerden sürekli  kaçmasından rahatsız olduğunuzu belirtin ona, hatta biran önce bunu çözmesi gerektiğini  söyleyin.  Genellikle, nahoş durumlardan sürekli kaçınan insan, tartışmaya  açık değildir bu yüzden memnuniyetsizliğinizi belirtiğinizde harekete geçecektir. Elbette ki, eğer söylediğinizi algılayamadıysa, kaçmayı da tercih edebilir...
Bütün bunlardan sonra yeni bir tartışmanın ortasında yine kaçmayı seçtiyse, üzülmeyi bırakın. Hiç değilse kimin haksız olduğunu bileceksiniz.  Unutmayın ki, yaşanan  bunca şeyden sonra yakınınızdaki bu insan yine kaçıyorsa, siz onun umurunda değilsiniz...

-Volkanlar
Umutsuz, kararsız, zayıf, çekingen, tutarsız, korkak, diğerlerini sürekli suçlama eğiliminde.  Yakınınızda böyle biri varsa başınıza ne zaman ne geleceğini bilemezsiniz.  Saatli bomba ile birlikte olmak gibidir onlarla yaşamak.  Görünürde sakin, gülümseyen ve sıcak. Duygularını asla belli etmez; kızgınlığını, rahatsızlığını içinde tutar ve  siz "ne kadar olgun.." diye düşünmeye başlamışsınızdır ki  birden... patlar.  Başına gelen tüm sıkıntıların sebebi olduğunuzu haykırır, şaşırırsınız o an...  İçinde biriken  öfke o kadar çok ki size verebileceği bedensel zararlardan korunmanız gerekebilir. Tehlikelidir bu tip insanlar, ne zaman ne yapacakları belli olmaz. Sabrını   taşıracak bir tek damla savaş ilan etmelerine yeter. Bu yüzden:

Onların yanında sakin olmak yapılabilecek tek şey. Sorular sormalısınız ona çünkü o zahmet edip anlatmaz içinde olanları. Uzun cümlelerle cevaplanacak sorular  sorun, "evet" veya "hayır" ile yetinmeyin, bu şekilde aranızda bir bağ oluşturabilirsiniz.

-Dedikoducular
Utanmaz, ikiyüzlü, şüpheci, yüzeysel, düşmanca davranan, kinci, fesat, dürüst olmayan, alaycı, kendine güvenen, ketum, eleştirel, itici, ısrarcı, içten pazarlıkçı. Her  şeyde eksiklik bulur, başkalarının işlerine, hayatlarına karşır, kıskançlık eder, herkesi kendine rakip olarak görmeye eğilimli.  Başkalarıyla ilgili dedikodular taşımaya,  anlatmaya bayılır. Bazen kendi uydurduklarını anlatıp  inanır.  Kibirlidir  ve başkalarının talihsiliklerini anlatmaktan haz duyar. Oysa kendi hayatları oldukça renksiz ve  boş, anlattıklarıyla başkalarının dünyalarında yer edinebileceklerini sanırlar. Fark edilmeye ihtiyaçları var çünkü ancak böyle  kendi değerlerinin farkına varabilirler.   Ancak böyle birileri iş hayatınızı mahvedebilecek kadar tehlikeli olabilirler. Bu yüzden onlara ne yapmak istediklerini çok iyi bildiğinizi söyleyerek durdurabilirsiniz.  Onlara karşı açık sözlü olmak en doğru davranış.  Tanıdıklarınız hakkında dedikodu yaptığında onu dinlemeye niyetiniz olmadığını açıkça belirtin.

-Sözde kahramanlar

Küstah, saygısız, alaycı, kibirli, kontrolsüz, inatçı, kaba, gürültücü, asosyal, tehditkar, hakaret eden, sık sık küsen, gergin, edepsiz, fesat, dengesiz, depresif.  Bu tip  insanla  zor çalışılır, tehlikleli ve zorbadır, hiçbir kural onu durduramaz.  Her an kavgaya hazır, her an buna bir sebep yakalamaya açık.  İtiraz etmeyi severler, sizinle  aynı  fikirde olsalar bile.  Etraflarındaki herkesi bir neden olmadan  kışkırtırlar, sebeplere ihtiyaçları yok.  İçlerindeki umutsuzluklarıyla kavgaya tutuşmaları insanların  gözlerinde büyük olma isteğindendir.  Herşey ve herkes onları rahatsız eder. Onları eleştirilemezsiniz.  Küfürler savurup herkesi hor görürler.  Cinnet geçirircesine  kendilerinden geçip etrafa çatıp, duvarlara, kapılara yumruk, tekme ile saldırırlar.  Doğal hallerinde bile öfke var, herşey yolunda olsa, herşeyi istedikleri gibi yapsanız  bile...  İşlemediğiniz bir kabahat ile suçlayabilirler sizi, kendinizi savunmanıza bile izin vermezler.  Bu gibi insanların çocukluğu genelde kolay geçmemiştir. 
Yaşlandıkça  hayatın onlara kötü bir şaka yaptığını düşünürler.   Kahramanlıkları sadece bir maskedir, aşırı duyarlı olduklarını gizlemek için takılan...  Bu yüzden:

Onun ihtiyacı: ilgi, sevgi ve şevkat.  Sevgi ve Aşk  içindeki öfke ateşini söndürüp onu değiştirebilir.  Tabi ki bu bir anda olmaz, zaman ile nasıl değiştiğini görebilirsiniz.  Eğer yakınınızdaki böyle bir insan varsa ve üstünüze tüm öfkesini boşaltıyorsa  tek yapacağınız şey geri çekilmek.  İlişki değişmeden aynı şekilde devam ediyorsa o  zaman "elveda" demekten başka yapılacak birşey kalmaz.

-Kurban edilenler
Huzursuz, olumsuz düşünen, teslimiyetçi, şüpheci, inatçı, asabi, hayal gücünden yoksun, pasif, küskün, kaba, bencil, depresif, memnuniyetsiz, sabit fikirli, ezilmiş,  korkmuş. Böyle bir insan herkesi ve herşeyi suçlayabilir ve talihsiz kaderini başına taç yapar.  Dünyaya gelmiş olmaları düşüncesi  bile onları   depresyona sokabilir. Örümceğin ağına tutunduğu gibi acılarına tutunup onları anlatırlar. Tavsiyenize değil, anlayışınıza ihtiyaç duyarlar.   Kendilerine acımayı seçip hayatın zalim ve herkesin  onun  yaşadığı talihsizliklerinden sorumlu olduğunu düşünürler.  Hiçbir şey onları mutlu edemez.  Zamanı suçlayıp, talihsiz hayatlarına kötü geçen çocukluklarına  üzülüp ağlamayı seçerler. Yaşamak onlar için anlamını kaybetmiştir, sonu gelmeyen hüzünleri etrafındaki insanları iter. 
Sürekli endişe duyarlar.  Senaryoları sürekli kötü son ile biter. Dışarıya çıkmak istemez, insanların arasında huzursuz olur, evde kalıp uyumayı seçer. Dillerinde;  "ama", "keşke" ve sürekli açıklamalar olur.  Para yüzünden olanlar/olmayanlara üzülür.  Kendi talihsizliklerine o denli odaklanırlar ki sizi varlığınızın farkına varmazlar.  Yakınınızda öyle insan var ise emin olun siz de çok yorulursunuz.
Kısaca, eğer yakınınızda öyle bir insan var ise,  yaydığı kötü enerjiye maruz kalmamak için önce sakin olmalısınız. Onunla çok fazla zaman geçirip rahatlama yolları  bulamazsanız onun negatifliği size hastalık gibi bulaşabilir...

-Gülümseyen ikiyüzlüler
Sinsi, korkak, bencil, samimiyetsiz, asık yüzlü, tembel, duyarsız, gizemli,  dürüst olmayan,  kuşkucu, teklifsiz, güvenilmez, ikiyüzlü.  Samimi ve dost görünebilir ancak  ilk fırsatta sizi satan biri.  Kimbilir, belki çoğumuz bu gibi insanlardan daha kötüsü olamayacağını düşünüyoruz.  Dante'nin yazdıkları düşündürür: cehennemin en ağır  günahlar için ayrılan son halkası ihanet ve  vatan hainleri için ayrılmış, diye... Bu tip insanlar hem pasif hem agresif olur.  Alçakgönüllü bir gülümseme ile yaklaşır size ve en iyi dostunuz olmak istediği mesajını verir. Diğer taraftan da arkanızdan
işler çevirir.   Bukalemun gibi davranırlar; sizin onlardan ne beklediğinize bağlı olan davranışları yüzünden sürekli gergindirler.  Onlara inanıp içinizi açmayın, çünkü  bunu  beklemediğiniz zamanlarda size karşı kulanacaklar.  Aslında  sizi sevmiyorlar lakin bunu hiçbir zaman itiraf etmezler, içlerinde onları hasta eden kin ve  kıskançlık var.  İkiyüzlülüğü sayesinde size şevkat ve sevgi ile yaklaşabilir ancak unutmayın: o vicdansız bir yalancıdır.  Ona karşı açık sözlü  olup bütün numaralarını bildiğinizi söyleyin.  Bu tip insanların her şeyi istedikleri gibi yapmalarına izin verilmemeli. Suçüstü yakalansa da,  şüphesiz herşeyi inkar edecektir, ancak siz o vakit öfkenizi serbest bırakın.   Sizin tepkiniz onun uzun süre unutamayacağı bir ders olacaktır. Ve...unutmayın, asla fiziksel zarar vermeyin!..

-Kararsız, mağdur, eh, avanaklar...
Hem pasif, hem agresif olabilir, sessiz, asosyal, korkak, özgüvensiz, başkalarını suçlamaya hazır, sıkıcı, umutsuz,  hayır demeyi bilmeyen, küçük hesaplar yapan,  karaktersiz, disiplinsiz, yalaka, başarısız, kolay etki altında kalan, uysal.  İrade gücünden yoksun, kararsız, kendini  rüzgara bırakır.  Her zaman sessiz ve uysal  olurlar, her şeye "evet" derler. Ergeç bazı evetlerin aslında "hayır" olduklarını ille ki anlayacaksınız.  Bu tip insanlar ne sizi (başkalarını) ne de kendilerini anlayacak
kapasiteye sahip değiller.  İrade gücü eksikliği yüzünden hiçbir şey hakkında, kendi rahatları hariç,  düşünmek istemezler. Yeterince sabırlı olurlarsa sorunların  çözüleceğine  inanırlar.  Kendilerine ait zamanı boşa harcarlar, çünkü risk almaktan korkarlar.  Ne zaman koşullar onları seçim yapmaya zorlasa kendilerini  kaybedecek  kadar öfkelenirler.  Bu tip insanlar korku ve kaygıları tarafından elegeçirilmiştir, katatonik gibi olurlar, hareket edemezler.   Kendilerini mağdur olarak
gördüklerinden  hiçbir şey için çaba harcamazlar.  Kendi huzur ve konforunu önemseyip, hayatın kuytu köşelerinde saklanmayı seçerler. 
Bu tip insan kırılgan ve hassas olur. Sevgi ve şevkat ile yaklaşılmalı. En zor anında yanında olduğunuzu hissettirmelisiniz ona.  Kendini anlayabilmesi için sorular sorun,  böylelikle belki gerçek kendine giden yolu bulabilir...  Eğer tüm çabanıza rağmen değişen bir şey olmazsa, savaşmaktan vaz geçip bu zavallı insanı gururun  yalnızlığında  bırakın...

İç huzurunuzu koruyun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder