Bu Blogda Ara

5 Ekim 2012 Cuma

Shape of my Heart


Ağlayan bir çocuğu,  zamanı sırtlamış bir ihtiyarı, kaybolmuş bir kedi yavrusunu görüp kalbine keskin bir sancı saplanmadıysa, söylenecek bir söz kalır mı?..
Yağmurda sırılsıklam olmayı  özlemediysen, güneşin kızıla boyadığı ufkunda Aşk'ı görmediysen,  denizin kıyıya vuran dalgalarda kavuşmayı tatmadıysan; yüreğini  kapattığın kafeste çürüttüğünü sana kim söyler?..
Serçelerin cıvıltısıyla neşe dolmadıysan, kirlenen pencere pervazına söylendiysen, imkansızları, özlemleri, yürek yangınlarını, can acısını, hisleri, ah, sana kim anlatır?..   Kim uyandırabilir vicdanını, kim yırtabilir  kendini sakladığın kozayı?.. 
Ne kadar yazıp çizilse de, ne kadar gözyaşı dökülse de, yüzler, binler merhametinden eriyip ölse de, senin yoksun olduklarını senden başka sana hiç kimse  veremez...
Ruhundan bir tek ışık hüzmesi düşse, karanlığında yol olacak...  Şefkatli elini mazluma uzatsan, bir damla su ile ateşe hükmedersin, ah...  Bir bilsen...

eylül




"Kimimiz merhamet, şefkat ve anlayışı  öğrenebilmemiz  için çok,
çok  uzun yol katetmemiz gerekir. " Carlos Santana

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder