Bazı günler isimsiz ve görünmez; zaman tütsü dumanı gibi incecik süzülür vaktinin içinden. Elin kolun kalkmazken, aklındaki yapılacakların marş adımları kulağını çınlatır, bir eksik yorgunluk yapışır bedenine, tarifsiz. Haftanın hangi günü, takvimin hangi tarihi işaret ettiği önemsiz olduğu öyle zamanlarda kilitlenip kalırsın, bellirsiz bir süre. Bitmesini beklersin.
Görmezden gelirsin: huzursuzluğunu, sabrının tükenişini, ele geçirildiğin sebepsiz, ağlak hüznü. Kalb'in bir kelebeğin kanatları gibi çırpınışını duymazdan gelirsin, her sabah komodinin üzerine sıraladığın vitamin haplarını neden aldığını sorarsın kendine. İçinde sevinç baloncukları patlarken bile düştüğün sessizlik aynı kaldığında, sana ne olduğunu sorarsın, öylesine... Geçmesini beklersin.
Gözlerini kapatıp uykuyu beklerken, aklın küçük bir melodinin peşinden gider, bir şarkı nakaratı sayıklarsın içinden, tekrar tekrar. Susmasını beklersin.
Nedensiz es halinden çıkmayı beklersin.
eylül
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder