Bu Blogda Ara

6 Ekim 2013 Pazar

Huzursuz-luk



Türk Dil Kurumu(TDK) Büyük Türkçe Sözlüğünde "huzursuz" kelimesinin anlamı:
"Huzuru olmayan, tedirgin, rahatsız" olarak açıklanmakta.
Açıkçası bu ülkeyi, insanlarını, düzeni, siyasetini, günlük hayatını hiç bu kadar huzursuz görmemiştim.  Huzursuzluk yaratmak politika, huzursuz etmek ise kazanım olmuş, ne yazık. Bir takım hesaplar görülmekte, bir takım dolaplar döndürülmekte ve bedeli o işlerin dışında olanlara ödetilmekte.  Şakşakçıların tezahüratlarıyla  şişirilmiş egoların narsist(özsever,TDK) hezeyanları(saçmalara-TDK) ile huzursuzluk had safhada...
Hiç bu kadar aşağılanmamıştı, bu kadar bölünmemişti bu toplum. Kesim kesim derlenip, kısım kısım dışlanmamıştı. Safsata, hırs, bitip tükenmez kin, para ve iktidar düşkünlüğü hiç bu kadar çirkefe bulanmamıştı.
"Bana ne" diyebilirim( ki öyle yapanlar var), kulaklarımı tıkayıp, gözlerimi kapatıp üç maymunu oynayabilirim(ki ...), fakat yapamam,  ne vicdanım elverir ne de Allah'ın verdiği aklım.  Akıl, insan olmak, düşünmek ve farkına varmak içindir.
Peki, huzursuzluk yaratmadaki akıl nerede? Ona akıl denmez: "puştluk"(kalleşlik-TDK), edepsizlik, doyumsuzluk, kıskançlık, aşağılık kompleksi,  aymazlık denir.
Argo deyimi ile birilerinin her işi tıkırındayken ortalığı karıştırmak dalavere çevirmek olur.  Beyin yıkamak ise ortamı daha büyük vurgunlara hazırlamak olur.  İnsan oğlunun hiç değişmeyen oyunu, ister kendi çevresinde, ister yönetim cephesinde;
maskeni takacaksın, yalan, dolan inkar ile gürleyeceksin,köprüyü geçene kadar ...  Böyle bir anlayışın, böyle bir gidişin, böyle bir zaferin.............
Huzursuzluğu görmezden gelemem, gelmemek için sokağa çıkmamam, okumamam, duymamam, görmemem gerek.  Huzursuzluk iş yerlerine, okullara, mahalleye, evlere, ailelere bulaştırılıp kaos ortamı yaratılması şeytanın iş başında olduğunun emaresi...  Başka bir açıklaması olabilir mi?..

Insanım ya... huzurumun içine etmesinin kimin hakkı var?  Aklıma müdahale etmesine kimin gücü yeter?  İnsanlığıma sınıf-sınır, değer biçmek, koşullandırmak kimin haddine?..  Olacaksa bunlar o zaman insanlığımdan geriye ne kalır, hayvanlığım neye(kime) yarar?..
Insanım ya, yüreğim Aşk ile  dolu, güzeli, hakikati yaşamak isterim.  Dudaklarda sözde kalan sahte duygusallığın peşine takılanların özünden şüphe ederim, anlamam.
Aşk'ım ben; yaratıldığım gibi, hissettiğim ve inandığım gibi... insanım ya, tüm mesele bu... Yaşadığımı görüp, ölmeyi biliyorum.

eylül








1 yorum:

  1. aynen katılıyorum, bir ülkede yaşayan insanların en büyük ihtiyacı ne ekmek, ne su, ne de paradır, en başta huzur gelir, huzur yoksa ekmek taş olur, su asit olur...

    YanıtlaSil