Bu Blogda Ara

4 Ocak 2014 Cumartesi

Nefes

Bulutlu gökyüzü kaç gündür penceremde, havanın isli kokusu genzimi tırmalıyor.  Sırtımı duvara verip, kelimeleri kulaklığın ötesindeki sessizliğe teslim ediyorum, unutmak üzere. Ruhuma sarılan
müzikle dans ediyorum.  Hislerim, yüreğim, Aşk ile sadece bir sonraki an'a geçiyorum.   Kaideler, gerekler, tavırlar, fikirler, riyalar, silahlanmış gerçekler duvarımın ötesinde, yüreğimi yaşıyorum...
Ne öğretilmişlik,  ne yaşanmışlık, ne görülmüşlük, ne de kopyalanmışlık; hiçbiri yok, sadece var olmanın anlamındayım.  Farkındayım; okuduğum her kitap bir insanın dünyası, dinlediğim müzik bir
insanın hisleri, fikirler bir başka kişinin düşüncesi, seyrettiğim her film bir başkasının hayalleri, umutları, karabasanları, kaderi...   Ben hiçbiri değilim, nefesimle varım.
Kimse görmese, bilmese, okumasa, duymasa, alkışlamasa da herkes gibi burada, bu Araf'ın içindeyim, kendimin farkında... Sevincim, mutluluğum, hırpalanmamış umudum, hissime inancım ile
güçlüyüm, onun için, onunla var'ım...  Vicdanımı susturmadan, kirletmeden, unutmadan, kaybetmeden var olabilmek: özgürlüğüm.  Öylece, rutinin içinde, ona ayak uydurmadan, alışmadan, gidene kadar nefes alırım... Aşk ile...

eylül


1 yorum:

  1. Ağzına, Yüreğine sağlık... Bu 'Nefes' her daim içinde olsun; sadece...

    YanıtlaSil