Bu Blogda Ara

4 Ocak 2016 Pazartesi

Kime sorsan bildiğini söyler


"İnsan iki ruhludur. İçinde bir iyi köpek bir de kötü köpek kavga eder. Hangisini daha çok beslersen o kazanır." Kızılderili atasözü


Etrafında olup bitenlere anlam vermeye başladığın andan itibaren tuhaf bir hikaye-söylenti koridorunda uzun yürüyüşte bulursun kendini. İşin trajikomik yanı şu ki ya bu yolculuğun derinlemesine farkındasın ya da  sadece yolculuğun tadındasın.
Bir sürü insanın, bir sürü hikayenin arasından, taşlaşmış toprağın içinden çıkmaya çalışan bir tohum filizi gibisin.  Yağmur yağarsa eğer, iklim elverişliyse, buz tutmazsa, sel alıp götürmezse, kurumazsan, çürümezsen eğer,  yaprakların açılıp büyüyebilirsen, meyve verirsin.  Toprağın humuslu, suyun, esintin, güneşin ölçüsündeyse, serpilirsin.

Hikayelerin arasında yürürken, insafsız şartları, olmaz engelleri yenip geçenleri gözüne sokanlar olur. Onlar yaptıysa sen niye yapamayasın diye şişip şişip gaza gelirsin.  Varını yoğunu, tüm eforunu, olmayan sermayeni savurup ecdadının tosladığı duvara adını yazdırmak  için çırpınırsın. Sıfırdan başlamak, iki eliyle çalışıp başarmak!.. Hadi oradan!
Demin kendini tutup karalamadığın zaman- mekan- atlama trampleni üçlüsüne geldin, değil mi?.. Bir de kesişme noktası var ya... Sıfırdan başarmakmış!

Tut ki hiçbir şeyin yok, aklından başka. Çevren yok, kart hamili meselesi yok. Becerin çok,  senden kimsenin haberi yok. Sonra; pısırıksın der ukalalar. Bir verip on almak isteyenler.  Sonra; hayrına dökülür saçılırsın, kullanan kullanana. Eh, bunun da sonrası var: senden çok alıp senden daha çok olduk derler.
Tut ki hiçbir şeyin yok, ailenden başka. Sıçrama tahtan onlar, yine de aklında bulundurmazsın. Tut ki kendinden başka hiç kimsen yok.  Hayatı gördüğünü, inine girdiğini, çürümüşlüğüne kani olduğunu say. Sonra. Ne isteyip, ne yaparsın?..
İçinde büyüttüğün iyiliğin sesine kulak verip, şu hayattan gelip geçtiğini say...
Veya; kinine, açgözlülüğüne, saygısız vefasızlığına yol verip, nefesin yettiğince, beslediğin canavarı yaşat.
Ya kendin ya da hayat olmayı başarırsın.  Şu ya da bu; basitçe ölürsün.

eylül



3 yorum:

  1. Hayat öyle bir şey ki, ne aile, ne para, pul hiçbir şey sonsuz değil, güvenilir değil, anne, baba sonsuza dek kalmaz başında insanın, korumaz hatta parçalanır aileler, para biter, dediğiniz gibi içimizdeki iyi yanı hep besleyelim, kötü belasını bulsun....mümkünsü şerrinden korunalım...sonumuz ölüm...arkamızdan 'iyi insandı' densin...
    çok güzeldi, kalemine sağlık
    sevgiler

    YanıtlaSil
  2. Geçen seyrettiğimiz filmdeki gibi(Bone Tomahawk); hayatı seçen insanlar, o filmdeki yerli kabile gibiler. Yaptıklarının yanlış olduğunun farkında olmadan, pişmanlık duymadan göçüp gidecekler. Kendini seçenler; acı, hüzün, pişmanlık girdabında göçüp gidecekler... Yani 'iki Gözüm'; olan yine Biz'e olacak...Ölümüne değil, Sonsuzluğa Aşk...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu filmi çok merak ettim, youtube'da oluyor ama korsan mı değil mi anlayamıyorum (anlamanın bir yolu da yok galiba)ödüm kopuyor korsan ise kul hakkı alacağım diye...:( dvd sini bulursam alırım ama:)

      Sil