Bu Blogda Ara

22 Ağustos 2017 Salı

Batı veya Doğu sadece coğrafya


Başlığa bakıp sosyoekonomik, teokratik analizlere girerim sanma. Kocaman, uzun laflar etmek kafa karıştırmaktan öteye gitmez.  Sadelik iyidir.  Gösterişsiz, basit ancak pratik olmak iyidir.  Günlük hayatta sorun yok, lakin edebiyatta biraz farklı.  Basit sözcüklerle anlatırsın, yavan kalır anlaşılmaz,   illa ki misal vermek gerek.  Ukalalık etmeden becerebilmek  ne ala.  Bazen en anlaşılır olmak için fazlasıyla uğraşsan yetmez. Böyle durumlarda geriye kalan seni okuyup dinleyenin izanına teslim olmak.  Çaresiz. 
Bir de dinletmek ısrarında olanlar var. Öyleleri taraftar arar. 

Nereden çıktı bu batıcılık, doğuculuk?  İşine geldiğinde "bu dünya hepimizin" , " birleşsin tüm insanlar" falan filan, sahipleniriz Batı'yı da Doğu'yu da.  Birilerinin keyfi ister, ayrılırız  doğuluya, batılıya. 
Gerçek olan iklim ve konum.  Öğrenciliğimi düşündüm de, coğrafya dersi sıkıcılığına rağmen ilginçti. Tarih, aynen. O derslerin öğretmenleri bunun farkında olmalılar ki ısrarla bilgi yüklemeye çalışırlar. Önemli dersler. Tıpkı edebiyat, gramer, matematik, kimya, fizik, biyoloji (fen demiyorum). Elbette ki müzik, resim, dil, beden eğitimi gibi. 
Ne yazık eğitim hayatı yalnızca kariyer ile bağdaştırılır oldu. Eğitim, hayatta kalmak için bir nevi donanım.  Başına gelecek felaketlerle başa çıkabilmesi için donanımlı olmalı insan.  Eğitim özgürlük, aydınlık, medeniyettir.  Bu yüzdendir ki kirli emelleri olan siyasetin ilk müdahalesi eğitime olur.  Sınırlı eğitim, gelecek nesilleri kalıplaştırmak, özgür iradeyi bastırmaktır.  Emin ol, siyaset bilerek, planlayarak hareket eder.  Büyük bir yalanla: "millet için".  Büyük bir 'fedakarlık' ile çalışır iktidarlar, kendileri için mi?! Yok artık.  Müreffeh sosyal devlet için. Herkese ücretsiz eğitim, sosyal ve sağlık haklarından eşit yararlanması için çalışır(?!).  Çıkarlar gözetmeden, ayrımcılık yapmadan, gece gündüz çalışır.  Batı'yı Doğu'yu birbirinden ayırmadan, insanları kişisel tercihleri yüzünden yargılamadan, dışlamadan adilane çalışır(?!). 
Sözkonusu ticaret, lüks ve debdebe, para ve mevki olduğunda batıcılık ve doğuculuk olmaz. Halktan esirgenen neden malumlara mübah?  Hani herşey millet için?
Doğru lafa ne denir...
Herşey halk için;  gayretle çalışıp yine de iki yakayı birleştirememek, itaat etmek, verilenle yetinmek.  Üstelik batılıysa doğuludan ve doğuluysa batılıdan haz etmemek.
Oyalanması gerek tebaanın. Değil mi?.. 
Hizaya getirilmesi lazım avamın, insan kasaplarıyla, sınırsız vahşetle.  Sonucunda kurtarıcı rolünü oynayacak siyaset. Basit, çok basit bir oyun.  Hep bir pusulanın kadranında oynanan.  Batı veya Doğu sadece coğrafya, bunu hazmedemeyen ise sadece siyaset.  

eylül









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder