Bu Blogda Ara

7 Haziran 2018 Perşembe

Zihin


Eğitim, şüphesiz, insan hayatını şekillendirir, değiştirir. Bu tespit doğru, evet, ancak her bireyde farklı sonuçlara götürür.  
Bu şekilde başlamak beni rahatsız etti ve buna rağmen, bu iki cümleyi silmeyip oldukları gibi bırakmaya karar verdiğime inanamıyorum.  Eğitim konusu çok geniş,  birkaç paragraf yetmez, üstelik makale yazmak niyetinde değilim.  Hayat pencerelerindeki manzaralarda  gördüklerime bir de buradan göz atmak  istedim. 

Asında oldukça sinir bozucu;  yaşamak resmen bir çılgınlık ve zaman akılalmaz bir hızla insanın ömrünü un ufak ederken, yetmezmiş gibi, soruları çoğaltarak, kafa patlatıyorum. Bir giz varmışçasına eşeliyor, ömür denen kapanda, dört duvarın bir yerinde, bir kapının varlığına inanmaktan vazgeçemiyorum.  Belki  inatlaşmak hayatı çekilir kılıyor, ya da cevapları bulmak  yüzleşmesi zor gerçekleri kabullenmeyi kolay ediyor.  Belki de herkesçe sakız edilmiş güya felsefi söylemlerden bıkkınlık geldi. Büyük çoğunluğun  biliyor iddiasında ve mesnetsiz özgüveni tavan yapmış olması; belki bunu görmek beni deli ediyor?.. 

Bilgi bambaşka bir şey, sınır yok, her nefeste bilmedikleriyle  yüzleşir insan. Benim bildiğim bu, yani, pek de birşey bildiğim yok. Bu yüzden, aile terbiyesinden, müspet ilimden, okul eğitiminden, ilahi gücün aydınlığından  nasibini almamışların, sözüm ona, "bilirkişiliklerine" isyan ediyorum.  İçlerinde debelendikleri hırs, açgözlülük ve yalanlar bataklığın çamurunu herkesin üstüne sıçratmaktan  sadistçe haz duymalarından iğreniyorum.   İnsan denen varlığın ölümcül bencilliği beni dehşete düşürmesinden yorgunum. Çünkü bir gerçeğin farkındayım, insan bu değil. Yaradılışın amacı bu değil, böyle olmak kader değil. 

Cehalet. Kanser gibi yayılır zihinde. Vicdanı, erdemleri, insan olmanın anlamını bilinçten siliyor.  Cahil kalmak bir tercih, bırakılmak ise zorbalık.  Cehaletin kölelikten farkı yok, nefesin karşılığı itaat ve biat etmek. Neden? Hangimiz üstün yaratıldık?
Hangimiz köle doğduk?.. 
Etrafımdaki koşturmacaya bakıp kahroluyorum. Birbirleriyle yarışan, çekişen insanlar.
Birbirilerini kıskanan, hor gören insanlar.  Üstünlük taslamalar, aşağılamalar ve saygısız, vefasız, merhametsiz, sevgisiz, ikiyüzlü "dostluklar".  Yazık.
Yaradılışın hikmeti bu değil.

Zihin insana sunulmuş paha biçilmez bir hediye.  Bu gerçeğin farkında olmak çok doğal, lakin, canımı acıtıyor. 

eylül 
















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder