Bu Blogda Ara

27 Aralık 2014 Cumartesi

Yılbaşı, Noel değil


Kendimi bildim bileli aynı terane; Yılbaşı kutlanmaz.  Kendimi bildim bileli kimse buna kulak asmaz.  Uyak gülümsetti beni lakin öfkeli hüznümü silemedi. Yeter diye haykırasım var, en yükseğinden, en yeterinden.
Bana ne, Noel'den, bana ne, bir başka dinin vecibelerinden, sorarım sana görünmez yargıcım?!.. 365 gün bitti, takvime resmedilmiş oniki ay yitti, dört mevsim gelmek için yeniden dönüp gitti, bir yıl ömrüm eksildi, sana ne!.. 
Yılbaşı, umutların yeniden yazılması, kim bilir belki değişir hayatın gidişi diye kutlanır.

Tatili beklerdim, kar yağsın diye dua edip. Babamın yaptığı kızağıma binip uçmak için hazırlardım kendimi.  Misafirlere kurulan sofranın altında saklanıp mucizeleri  sıralardım zihnimde: her şey değişsin isterdim, hayat bile...
Okulum, sınıfım, evim, dünya bambaşka olsun isterdim. Eksik bir şeyler varmış demek...
Yılbaşını beklerdim, hediyeler de olsun diye.  

Yepyeni bir yılın gelişi kutlanır, hayat yolu yorgunluğu bir nebze hafifler umuduyla. 
Donatılır sofralar, heyecan sarar, unutulur her cefa, Yeni yılın gelişi kutlanır. 
Bir kez olsun unutulur borçlar, uç uca eklenen dertler.  Umutlara yol alınır, 
Yepyeni yıl gelmeden, eskinin gidişi kutlanır...


eylül


1 yorum:

  1. Her yıl kutladığımız giden yıl değil... Gelecek yılın getirmesini dilediğimiz umutlarımız... Nedendir bilinmez ya, her yılın sonunda hüzünle karışık, yeni umutlara gülümseriz 1 saniye sonra... Hadsizlik yapmak parayla mı?!. Umutlarımıza, gülümseyerek yine yeniden dememize kim karışabilir?.. Almamak lazım böylelerini ciddiye; bu cümle gibiler... Devrik!..

    YanıtlaSil