Bu Blogda Ara

26 Kasım 2017 Pazar

Aslı'nın Günlüğü / Ahmaklık

Görmek istersen 

Seni bilmem, kendimi kandırdığımı fark ettiğim zamanlar olur.  Yalın gerçeği görmezden geldiğim dar vakitler. Kimi zaman üzülmeyi ertelemek, kimi zaman üzmemek adına. Diyeceğim şu ki, ahmaklığın da sebepleri olur.  Fikrimce, ahmak görünmekte  sıkıntı yok, sorun seni öyle görenlerde. Muhakkak. Herneyse, bu da ayrı bir konu.  Kimin ne yaptığı, ne düşündüğü bizzat o kişiyi ilgilendirir.  Sınırlarımı geçmediği sürece.  Evet, herkesin bir sınırı, bir taşma çizgisi var.  Bazen budalalığı abartabilirsin, yine de her şeyin olduğu gibi bunun da bir sonu gelir. Yine muhakkak. Sevdim ben bu kelimeyi veya dilime pelesenk olmuş olabilir. Eyvah, eyvah(eh, internet çağı, gözlerini belertmiş suratın tam yeri ).  
Aptal yerine konmak nasıldır, bilirsin. Öyle gücüne gider ki, bedenine ateş bastıran kısa şaşkınlık, sonra gittikçe büyüyen öfke hissedersin. Kontrol ettiğin ve edemediğin bir öfke.  İç dünyan dalgalı bir okyanusa benzer; fırtına bazen kısa sürer, bazen ise yerle bir eder.  Görmezden geldiğin sürece o fırtınayı içine hapsedersin. Fena.

Edep, bence, az çok ahmaklığı gerektirir.  Aykırı düşünce belki, lakin irdelemek lazım.
Edepten değil mi ki,  yeri olmasa da nezaket ile davranırsın?    Utandırmamak adına görgüsüzlüğe göz yummak, edepten değil mi?   İyi de, budala yerine konmamak için edepsiz mi olmak lazım?.. Esip-gürlemek, kırıp-dökmek, ezip -geçmek mi lazım?  
Zaten öyle bir kıvama gelmişsin ki, yapamazsın. Denesen bile yüzüne gözüne bulaştırırsın. İçinden çıkan ucubeye senden çok herkes şaşırır.  Yakışmaz, yakıştırılmaz. Utancınla kalakalırsın; ufacık bir deliliğin mahcubiyetiyle eriyip, aptallığın ile göz göze gelirsin. Zaman geçer, unutabildiğin kadarını unutursun.  Geriye her baktıkça ahmaklığınla değil, o istemsiz edepsizliğinle yüzleşirsin.  Edebini bozmaya bu yüzden değmez. 
...ve kendinde kalmak için ahmaklığı yeğlersin. 

devamı var...


eylül


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder