Bu Blogda Ara

30 Ekim 2014 Perşembe

Ruhumun gizli bahçesi(bir film)


Harry ve oğlu (Paul Newman)

Kaç gündür yazmadım ve bu durum, tekrarlayan bir egzama kadar rahatsızlık verici. Kayıt cihazı kutunun içinde beklerken, cümleler  kervanının yürüyüp geçmesini sadece seyrettim. 
Bölük pörçük ifadeler, birbirinden bağımsız görüntüler, hayal meyal film kareleri ve ağır, bazen katlanılması zor gerçekler.

Bana çelme atan film sahnesi sıradan, gündelik ve aslında utanç verici.  "Harry ve oğlu" filmini kaç kez izlediğimi saymadım fakat gerçek şu ki bu ödüllü yapıtı hakkını verip  izlediğimi de sanmıyorum. Bir türlü odaklanmamış olduğumu düşünmek istedim, her defasında. Şimdi ise farklı zamanların farklı psikolojik halleri diyebiliyorum.  İlginç olan şu ki hep izlemek istedim.  Aksiyon yok; dram, sıradan, insani, hayat.  Sonunda anladığım şu oldu: film içeriği ile alakalı bir durum yok, o sadece bir sebep, geçiş, itme gücü oldu.

Rahatsız olduğum o filmdeki sahneler değil aslında, yüzde yüz  hayat olmuş insanların  farkında olmak. Sorun, insanın hırsı, bencilliği, kaygısını izlemek değil, bunların gerçekten varolmalarına katlanamamak. 

Oysa yaşam... Göz açıp kapayana kadar geçen bir süre. 
Bazılarımızın özel hissettirmeleri bu sürenin farkında olmalarından...

Bir başkasının durumunu anlamak keyfi bir zorunluluk değil, yani isteyerek anlamamak veya anlamak yok. Empati ise aydınlık, eğitilmişlik, Yürek, vicdan, alçakgönüllülük,  mukaddes  ruh gerektirir.  
Elleriyle yarattığı cehennemde yanar insan ve aynı anda günahkar(insani) bir algının içinde yaşar. Yaptığı herşeyin sebebi, her adımının, her sözünün bir suçlusu var.  Doğru olan herşey ondan yana, bu yüzden "yanlış" gördüğüne hükmetme hakkı bulur. Bencil, cahil, kibirli bir varlık insan. 

Yaşamak; boğazında düğüm olan yutkunma.
Yaşamak; kendini kaybetmek. 
Yaşamak; baştan aşağı Aşk olmak... 

eylül


1 yorum:

  1. Paul Newman'ı çok severim, eskiden trt'ye gelirdi filmleri, mutlaka bakardım ama o kadar uzun yıllar önceydi ki, bu filmin izleyip izlemediğimi anımsayamadım, son hatırladığım Liz Taylor'la Kızgın Damdaki Kedi'ydi. Şimdi merak ettim bu filmi de....teşekkürler tanıttığın için :)

    YanıtlaSil