Bugünkü hal millet iradesiyle oluşmadı, bunu çok çok iyi bilirler!
Düzmece referandum yalan dolan, kin nefret, hırsla maskelenmiş hezimetle geçti. Kazanan kim? Kaybeden kim? Böyle karanlık bir zamanın içinden geçeceğimizi biliyor muyduk? Evet! ATATÜRK:
"Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir."
Oldu, buradayız.
Fitne fesat mesaisindeki paranın uşakları insanları ötekileştirilmiş, damgalamış, millet bölünmüş. Kusurlu, yetersiz, haklarından yoksun bir kitlenin adı muhalif konmuş ve hedef alınmış.
Ağıza alınmayacak, insana yakışmayacak hakaretlerle masumiyete, iyiliğe, gerçek, aydınlık olana saldıranlar ülkeyi fiilen yağmaladılar. Sattılar, peşkeş çektiler.
Ne uğuruna? Siyaset değil onların yaptıkları, asla değil! Siyaset halka hizmette en iyiyi seçmektir.
Ben, mükemmel değilim, hatalar yaparım, onlardan ders çıkarırım. Yüreğimde kin ve nefretin yeri yok, olmadı, olamaz. Lafta kalmaz söylediklerim. Boş sözler vermem, yalanlarla menfaat sağlamam. Ben, İnsan'a dair umudumu kaybetmedim, çünkü o Yaradan'ın mucizesidir. Yıllardır Türkiye Cumhuriyetini yıkmak için onun her nimetinden faydalananlar yüzbinlerce Vatan evladını şehit vermiş bu halkı yönetemez. Onlar olsa olsa sandık hırsızlığı, hukuksuzluk, şiddet ve savaş çığırtkanlığı yapıp vatana ihanet eder! Bugünkü hal millet iradesiyle oluşmadı, bunu çok çok iyi bilirler!
Mustafa Kemal ATATÜRK'ün dediği gibi:
"Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!"
eylül
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder