Bu Blogda Ara

12 Ağustos 2024 Pazartesi

Sakin, huzurlu bir gün

 Diledim.  Kafamın içinde arı kovanı vızıltısı, sessizliği ölesiye özletir.  Alıştım. Hayatın dediği gibi: olması gereken.  Elbette konuşamaz hayat, farazi düşüncelerin esiri değilim. Henüz… Kendimi  bildim bileli dileklerimde çokça hevesliyim, hatta fazlasıyla ileri gitmekte kararlı.  Olacak olan ne ki?  Sonuçta, bu benim yolum değil mi?

Anlaşılan, sloganım bu. Galiba, beni çok yordu. 

      Düşünüyorum. Bu kelimeyi yazdığımda, söylediğimde bir gülme tutar, koyveririm kendimi. Etrafıma bakıyorum, senin yerine düşünenlerden yıkılır ortalık. Teknoloji, sokak, sosyal medya, hatta dostun, yakının,  her biri adına karar verip veriştirmekte, sen kimsin ki?  Bir bakmışsın, sosyolojik kayboluşun labirentinde ömür geçirenlelerin arasındasın. Ne kadar acı, yıkılırsın.  Düşünüyorsun, varsın diye çırpınırken,  kendini bulursun.  Çok felsefi mi oldu?  Pardon. 


eylül

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder