Heves bambaşka, geçici, kelebeğin ömrü gibi. Asıl mühim olan kalmak, olmak.
Hayat ile çekişmeler olmasa ne olur diye düşünür mü insan?
Hep bir bahane lazım olur, hep bir sitayiş, hüzün. Oysa zaman…
Ömür.
Bekliyor, bakıp görmüyor, duyup anlamıyor lakin “yaşıyorum” der insan. Küçük heveslerinin
doygunluğunda sarhoş. Oysa zihninin ötesinde keşfedilmeyi bekleyen bir dünya var.
Ömür ise, kısa. Acele etmek gerek, koşar adım yürümek, hatta uçmak gerek. Nefes beklemez.
Denge.
Aklın, mantığın, eğitimin sonucu denge. Elinden tutar, yol arkadaşın olur. Karanlığın içinde ışık, zindanda umut olur. Bazen de kahrolası dediğin…
İnsan.
Her biri diğerinden farklı. Birleşmeleri için yalanlarla yüklü bir söylev bile yeter. Ah, insan.,,
İyiliğin kötülüğüne karışmış, merhametin zalimliğine dolanmış, insanoğlu… Yalan olmasa sözler, hatta gözler, yalan olmasa niyetler, hatta diyetler…
Ne muhteşem yaratılmış olansın sen insan!..
Hayır, dünya yalan değil, gerçek ve dokunulabilir. İnsan ise, güvenilmez.
Ömür. Kutsanmış, hediye edilmiş, değerli.
eylül
"...Bekliyor, bakıp görmüyor, duyup anlamıyor lakin “yaşıyorum” der insan..."
YanıtlaSil