Bu Blogda Ara

12 Nisan 2013 Cuma

Tam Zamanı

Hangimiz bir şeyleri ertelemedi ki?..   "Belki daha sonra...", "şimdi sırası değil" gibi   frenlemelerle ötelenen neler var neler; en basitinden  hayallere kadar.  Bazen korku ve kaygılar yüzünden, baskı ve  kendini ifade edememekten ve  bazen de  başkalarının fikirlerine hastalık derecesinde bağımlı kalmaktan.  Eh, bir de tembellik, miskinlikten olanlar da var.
Neredeyse  geleneksel bir hal almış diyesim geldi;  misal: öğrencinin ödevini ertelemesi, ödemeler, aile ziyaretleri, yapılacaklar listesi, sağlık konusu v.s.
Düzenli bir hayatın getirisi maksimum kalite, yüksek motivasyon, minimum sorun.  Maceraya atılmaya gerek yok, zaten içindeyiz onun: yaşayarak.
Her yeni güne  hafif ve huzurlu uyanmak insanın elinde.  Çıkmazları yaratan da bizler değil miyiz?..  Ah, şu insan psikolojisi, tüm şifreleri çözüldüğünde ne dert kalır ne de tasa! :)
Hayatımıza şekil veren biziz, elbette ki yan etkiler unutulmadı.  Yine de son sözü söylemek biz, insanlara kalır.  Hayatımızı ertelemek için vakit yok, yapılacak şey ise  bulunduğumuz yerin, olanaklarımızın ve kendimizin farkında olmak.   Bir tepsi baklavayı alamıyorsak, bir dilimin tadına bakabiliyorsak bayramı beklemeye ne gerek?

Bir de şevk kıranlar var; en tatlı hayalin ortasına dalıp toz duman edenler.
Bu durumda ertelenenler  son bulur ya... Kimin umurunda?..
Onlarla başa çıkmaya kalkmayın, yapılacak şey çok basit: hayalleri herkesle paylaşmamak gerek:).

Hayatımızı bir çöplüğe dönüştürmemek için ona sahip çıkmamız yeterli.

Sosyal olmak  kalabalık arkadaş gruplarıyla vakit geçirmek anlamında değil, toplumla uyum içinde yaşamak.  İnsanın çok dostu olmaz, zaten dost olmak/bulmak bir marifet.  Ne kadar kalabalıksa çevresi insan o misli uzaklaşır özünden, ister istemez.
İnsan, her dem kendini kanıtlama peşinde, mesele bunu kimin için yaptığı...
Kimi, mutlu bir hayat tablosu çizer, sessiz çığlıklarını ağır, kalın örtülerin altına iteleyerek. Kimi,  hatır yüzünden biriktirdiklerini alakasızca kusarken , etrafına tel örgüleri çekildiğinin farkında değil.  Kimi,  sonunu unutup İkarus kanatlarıyla yüksekte uçar...
Peki, bunların hepsini hayatınızın içine aldığınızı düşünün...  Yok, bunlar zaten umurunuzda değil ki, maksat sosyalleşmek... Aman da aman, ne kadar da duyarlıyız.  Tamam, herkesin kişiliği kendine, özel hayatı da,  anlamadım şimdi aradaki bağı?!..

Araç, gereç dünyasında kuzu kuzu meliyoruz.  Parası pulu bol olanın, dini imanı sorulmaz...  Anlayana.

Herşey bir kenarda, biz galiba insanlığımızı erteliyoruz, Ol'manın tam zamanı...


eylül



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder