Bu Blogda Ara

6 Şubat 2024 Salı

Uyanmayı beklersin

 Rüyalarını kaybettiğini anladığında ağır, suskun teslimiyete kendini bırakırsın. 

Kelimelerin yetersizliğine, ifadelere sığmayan hislerine tutunup yok olmayı dilersin.  Bir üşüme gelip yerleşir içine, gözyaşın bile yanağından soğuk süzülür ve sen  ruhuna sımsıkı sarıldığında hıçkıra hıçkıra ağlayarak uyanırsın. 

Hayat, yaşanan, yaşanılmayan tüm An’lar ile  Zaman’ın içinde. 


Hayat, okyanusta devasa bir dalga misali gelir.  Boğulur tüm sevincin; yalnızlığına sığınırsın, miğferin,  kutsal dokunulmazlığın olur.  

Görünmez saatin tik tak sesinde salınır yüreğin, sanki tüm  şarkılar sana yazılmış gibi, mutlusun.  Küçücük ayrıntılar bile seni gülümsetir, kahkahalar attırır, vakitli vakitsiz.  Yağmurda iliklerine kadar ıslanıp gökkuşağını bekler olursun. Kar ile örtünmüş sokaklarda yürüdüğünde her adım atışında çıkan gıcırtılı sesi bile özlersin. Oysa sen kış mevsimini hiç sevmezsin…

Yalnızlığın üşümüş bedeninin sıcacık örtüsü, okyanusun  ortasında güvenli ada, her daim seni terk etmeyen hayallerin  olur.   

Hayat ise; şımarık bir çocuk, talihsiz bir haber, meraklı bir komşu ziyareti ile ara sıra  kendini hatırlatır.  Zamansız, küstah ve yalnızlığa mağlup… 


eylül




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder