Bu Blogda Ara

20 Nisan 2024 Cumartesi

Hikayeler

 Hikayeler okumayı sevmiştim. Başka dünyaların giriş kapısıydı onlar.  Oralarda kalmayı hiç düşlememiş, kaçış planları yapmadan gezmiştim.  Bazen gülümsemem kahkahalara dökülmüş, kimi zaman hıçkırıklarımı tutamamıştım.  Hikayeler güzel; eğer kalbimi hoplatan, ruhuma sarılan, kelimeleri lal bırakan ise… güzeldir hikayeler.  Zaten onları çok uzun zaman önce sevmiştim. 


    Çocukluğumda dışarıyı seyretmek için pencerede dakikalarca kalırdım. Oysa evimiz çıkmaz sokaktaydı. Gökyüzü vardı, gece ise yıldızlar.  Çocukluk işte. Sonradan anladım, aradığım hikayelerdi…

Çocukluk demişken, nasıl bir masumiyettir ki hüzün yüklü?.. 


     Dünyayı, hayatı, insanı çözdüm dersin ya( her ne hikmet ise ara sıra başa gelir), yalan, içindeki coşkulu dalgalanmanın uydurması.  Deli gibi çözmek istersin, her nefesinle, aklındaki her bilgi ile, hatta duyguların her rengiyle. Neden? Elbette bir nedeni olmalıydı. Benzersiz ruhun… 


   Hikayeler her yerde. Komşu evlerde, sokağın kuytusunda, kaldırımın üstünde… Çok sevdiğim hikayeler bambaşka olmuş. 


eylül 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder