Bu Blogda Ara

24 Kasım 2025 Pazartesi

Öğretmen

 Öğretenleri onurlandırma günü bugün. Her yıl bu tarihte içim bir garip olur.  Sevinç ile hüzün arasında kalmış bir gülümseme kalır yüzümde.  Engel olamam, hislerimi yok sayamam, en azından gün bitene… 

Hiç unutmam, ilkokul ikinci sınıftaydım ve şehir değiştirme sebebiyle okul, öğretmen yeni. Çalışan anne, yeni ortam, yeni sıra arkadaşı filan.  Öyle bir zaman ve Öğetmenler Günü.  Annemin telaşını unutamam,  sabah itina ile paketlediği bir kutu çikolatayı çantama koyup, elime de bahçenin çiçeklerinden bir buket tutuşturmuştu. Dediği de : “ öğretmenine teşekkür edip verirsin”… Söylediklerini yaptım elbette. Çiçekleri ve paketi uzatıp teşekkür ettim. Öğretmenim buketi alıp gülümsedi, paketi görünce… “ hediye alamam” deyince… Unutmadım sebepsiz ve gereksiz utancımı. Öyle işte.

Yıllar sonra öğretmenlik mesleğini deneyimledim.  Görüşüm ve anlayışım berraklaştı. 

Ne güzel bir duygudur bu, öğretmek, kollamak, büyütmek. Hakkıyla, doğruyla, kendinden vererek, ışığını tüketerek aydınlatmak. 

Bugün Öğretmenler Günü. Hakkını yüreği ile verenlerin. 

eylül 

Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ‘e ithafen





21 Ekim 2025 Salı

Sorun değil…

Sen hep gülümse

Üzgün olabilir,  ya da biraz öfkelisin. Canın yanmış, kalbin kırılmış belki.

Solgun, sessiz günlerin, rüyalarına  dadanmış kabusların  olabilir.

Bir yarın hayatta diğeri nefesini tutmuş;  sesler, yüzler, kelimeler uzaklaştıkça, kaybolmuş gibisin . Korkmuş mu, yalnız mı kalmışsın,  ağlıyor musun yoksa?

Vazgeçme, ne olur, kendinle kal, çık karanlığından, bir tek adım yeter, 

ruhun aydınlanınca  gülümsemeyi hatırlarsın.  

GÜLÜMSE.


eylül 



 

4 Ekim 2025 Cumartesi

Sonbahar


Dökülen yapraklara tatlı bir telaş karışır bu mevsim,

havada bir bekleyiş, yağmurun kokusu var.

Akşamlar ürperir hafiften, rüzgara tutunur dalgalar.  

yüzünde yazın yorgun izleri kalmış bu şehrin...


Eylül, koşar adımlarla  gelip geçti sokaklardan, 

soluklandı eski taş merdivenlerde,

İstanbul'u  seyretti, yedi tepeden,

sonra sessizce gitti, hüzünlendi sonbahar...


eylül

26 Eylül 2025 Cuma

Var olmak

 Nefes alamamak nasıldır bilir misiniz?  Hıçkırıklarla boğulduğunuzu hayal edin. O an çaresizliğiniz ile yüzleşirsiniz.  İlahi komedya yazılmış, içindesiniz, öylesine çıkmak  mümkün değil. 

Yaşamanın tarifi budur diyenlere karşı çıksanız da gerçeği inkar edemezseniz.  Sizi oyalayacak çok şey var, ya kapılıp sürüye  kapılırsınız  ya da içinize kapanıp küçük küçük yok olursunuz. 

Yok olmak derken?.. 

Gücünüzün farkına varmanıza bağlı. 

Yüreğiniz ile var olmak gücünüzdür. 


eylül









eylül


18 Eylül 2025 Perşembe

Ne diyeyim…

Gündemin etkisinde herkes, ister istemez. Nerede o huzurlu zamanlar, sadece kendine dair sıkıntılarda boğulmak. Nerede o nezaket ile seslendirilen selamlaşmalar, saygı mesafelerin asaleti nerede. Geçmiş ile ilişkilendirilmemek adına: nerede insanlık?  Ah…

Öyle bir dönem ki göz göze gelmek, itiraz etmek suç.  Öyle bir dönem ki din, mezhep sorulur olmuş, insan olmak yetmemiş. Öyle bir zaman ki ehil olan  cahilin kölesi edilmiş.  Sağa dönsen, sola dönsen, düz gitsen varlığına küfür. 

Kaçıp gidesin gelir… 

7 Ağustos 2025 Perşembe

Garip

    Hayatın içindeki bir çok an refleksin, içgüdünün seçimi, garip.  Geriye dönüş zor.  Kişi, yürek, bağ çok önemli. Şöyle, teknoloji çağrışımı olur mu?  Bağ özel;  kablosuz, hislerin birbirine karıştığı, dolandığı bir iletişim türü. Garip gelmeyebilir. Yine de, çok bilinmezleri çözmek seviyesinde değiliz…Bu kadarız işte.

Handikap şu ki, kalıyoruz olduğumuz yerde, ilerlemiyoruz.  Oysa içimizde kasırgaların uçurması, savrulması var.  Garip. Kısacık ömrü birilerin keyfi doğrultusunda  organize etmenin anlamsızlığı…

Garip, ölüp gidecekken, çok garip… 


eylül